İlgisizliğin Kurbanı Teknolojik Çocuklar

çocukların teknoloji ile yakınlığı, teknolojinin çocuklar üzerindeki etkisi

Çocuklar ailenin neşe kaynağı, umut çiçeğidir. Daha bebekken itinayla besler ve biran önce yürümesini isteriz. Yürümeye başladıktan sonra biran önce okula başlasın isteriz. İsteklerimiz hiç bir zaman son bulmaz. Son bulduğu vakit ölüm gerçekleşmiş demektir.

Ancak çocuk yetiştirmek sadece isteklerle mi mümkün? Onlar için bir emek harcamak gerekmiyor mu? İşte bu noktada aileler devreye girmelidir.çocukların teknoloji ile yakınlığı, teknolojinin çocuklar üzerindeki etkisi

Annelerin bazılarının “Çocuğum başımdan gitsin işime bakayım, ister oynasın, ister İnternete geçsin” tavrının sonucu teknoloji bağımlısı çocuklar…

Teknolojiye bağımlı olan çocukların genelde ilgiye muhtaç oldukları gözlenmektedir. Aileden göremedikleri sevgiyi, ilgiyi, vakit geçirmeyi, konuşup rahatlamayı, oyun oynamayı İnternette bulduklarını düşünürler ve kapılıp giderler. Ebeveynlerde “benim çocuğum çok uslu duruyor, hiç dışarı çıkmıyor” diyerek mutlu olduklarını zannediyor. Aslında bu tamamıyla yanlış bir düşüncedir.

Çünkü çocukların inanılmaz bir enerjisi vardır. Bu enerjiyi atabilmek için toprakla oynamaya ihtiyaçları var. Toprakla oynayamayan bir çocuk asabi, sinirli ve hırçın olur. Eve kapanan, İnternetin başından ayrılmayan çocuklara göz yuman anneler aslında iyilik değil kötülük yapmaktalar.

Teknolojik Çocuklar Nasıl Bir Tehlike Altındadır ?
Teknolojik çocukların geleceği ne yazık ki parlak değildir. Müthiş çalışan zekaları teknolojik bağımlılığıyla kaybolmaktadır.
Yemek yeme adabını yitirmişlerdir. Aynı sofrada yemek yenmesi gerekirken “aç değilim” bahanesiyle İnternet başına geçilmektedir. Düzensiz yemek yiyerek bünyeleri zayıf düşmektedir.
Dışarı çıkmayarak enerji atamazlar ve arkadaş çevreleri gelişmemektedir.
Arkadaşlarından çok İnterneti tercih ederek paylaşma duygusunu unutmaktadırlar.
Aile içi iletişim tamamen ortadan kalkmaktadır. Söylenenleri dinlemez hale gelip, pür dikkat İnternet ile ilgilenilmektedir.
Evde disiplin hakim değildir. Herkes istediği gibi davranmakta ve bunun adı özgürlük olur. Özgürlük; rahatlık değil, düzenli ve doğru bir hayat yaşamak demektir.
Okul çağındaysa eğer karneler kötü gelmektedir. Kötü gelen karneye kızmayın. Zira bu sonucu zaten bekliyor olmalısınız.
Gözlerde bozulmalar meydana gelir.
Bilgisayarlardan gelen bolca radyasyon çocuğun gelişimini kötü yönde etkilemektedir.
Hareketsiz kalarak fiziksel sorunlar meydana gelmektedir.
Uyku düzeninin bozulmasıyla konsantrasyon bozukluğu ortaya çıkmaktadır.
Ailesiyle vakit geçirirken sıkılmalar başlar.
Bu işin aslı ve sonu ailede mümkün. Eğer aileler planlı programlı bir hayat sunarlarsa, disiplinli, sosyal ve çocuklarını uygun faaliyetlere gönderirse İnternet başına geçmeye zaman bulamayacaklar.

Hem aktif hemde sosyal olacakları için hayattan bağlarını kesmeyecekler. Çocuklar bir Allah’ın emanetidir. Emaneti başı boş bırakmayın…

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir