Kuşkusuz renk, en önemli duyusal reklam araçlarından biridir. Psikolojik etkisi, sembol niteliği, bünyesindeki duygusal değerler, neden olduğu ilişkilendirmeler ve ortaya çıkardığı illüzyonlarla artmaktadır. Fiziksel ve kimyasal olayların fizyolojik süreçler ve psikolojik olgularla birleştiği renkligörme konuları, ticari reklamcılığın birçok alanında belirgin olarak, hatta sonucu etkileyici bir biçimde ortaya çıkmaktadırlar. Renk, hayvanlar ve bitkiler dünyasında ki ilişkilerde, genelde nasıl düzenleyici bir etkiye sahipse, din, sanat ve tüm zamanların kültürlerinde nasıl önemli teknik ve psişik, ayrıca metafizik ve büyülü bir rol oynadıysa, sembolik gücüyle, dikkatleri çekmesiyle, keyif ve duyguları etkilemesiyle, çağrışım kurmayı fizik ve fizyolojiden çok daha fazla teşvik etmesiyle, aynı şekilde ortaya çıkar ve tüketicilerin ruhsal olarak yönlendirilmesi konusundaki en etkili unsurlardan biri olur. Karmaşık yapısı nedeniyle, tümel bakış açısı bakımından, özelliklerinin, işlevlerinin ve etkilerinin ayrıntılı olarak incelenmesi gerekir.
Başarılı olarak uygulanmış bir renk, tesadüfen çekici veya “güzel” olmaktan daha fazlasını ifade eder. Tuhaf bir büyüsü vardır ve bu nedenle, reklam mesajının temel fikrini duyurmak için idealdir. Ancak renklerin reklamcılıkta etkileyici bir şekilde uygulanabilmesi, çok sayıda psikolojik, teknik ve ayrıca parasal faktöre bağlıdır. Amacına ulaşabilmesi için, renkli reklam aracının, öncelikle hedef kitlesine yönelik ayarlanmış olması gerekir. Değişik insan grupları, ulus, ırk, cinsiyet, yaş, iklim, sezon ve sosyal statü gibi hususlarla doğru orantılı olarak, belirli bazı renkleri ve renk kombinasyonlarını tercih ederler ve başka ton veya bunların birleşimlerini belirgin olarak reddederler.
Renk doğru seçilirse, diğer reklam unsurlarına önemli bir telkin gücü —ve çoğu zaman ikna gücü— katılır. Hedefe yönelik renklerin ve renk kombinasyonlarının doğru seçimi, metnin soyut içeriği, resmin kalitesi ve çeşitli unsurların bütünü oluşturma düzeni kadar önemlidir. Gerçi bazı insanlar, özellikle sanatçılar ve sanatsal açıdan yetenekli olanlar, doğru renk seçimini içgüdüsel olarak başarırlar, ama reklamcı için, modem renk biliminin bilimsel verilerini incelemek ve buna göre davranmak, daha doğru olacaktır. Bugün dahi, belirli bazı renklere karşı kişisel ve geleneksel ön yargıların sayısı az değildir. Yine, her yıl büyük miktarda paraların gereksiz yere sarf edilmesiyle sonuçlanan, ben merkezcil abartılar yapılmaktadır.