Göğüslerin büyütülmesi ile ilgili olarak alınması gereken en ciddi kararlardan birisi de, kullanılacak implant, protez ya da bilinen adı ile “silikonun” neye göre seçileceğidir. Kaybedilmiş ya da sarkmış dokuların taklit edilmesi yani tekrardan üretilebilmesi hedefi ile silikon protezlerden fayda görülmektedir. Bu protezlerin iç kesimi yumuşak ve akışkan bir jel ile dolu iken, dış kesimi ise rijid (katı) bir silikon kılıfı ile kaplı vaziyettedir. Protezlerin hacmi ve formuna (yuvarlak ya da anatomik yani damla biçiminde olabilir), yüzey özelliklerine (düz ya da pütürlü olabilir) ve içerisindeki jelin niteliğine (“serum fizyolojik”, silikon jel ya da “cohesive jel” olabilir) göre sınıflandırılması mümkündür. Hacim ve form dendiği zaman akla protezin sahip olduğu “boy”, “en” ve “elevasyon” (yükseklik) gelmektedir ama bu nitelikler hastanın durumuna göre şekillenecektir. Göğüs kafesinin özgüllüğü, meme dokusunun durumuna ve ortaya çıkmasına niyetlenilmiş olan meme büyüklüğüne göre ayarlanacaktır. Protezin tabanı ile göğüs kafesinin sahip olduğu genişlik yüksek düzeyde mütekabiliyet göstermelidir. Projeksiyonun ayırt edici niteliği ise, protezin kalınlığını belirlemesidir yani protezin kalınlığı arttıkça göğüslere sağladığı projeksiyon (yansıtım) da aynı ölçüde artacaktır. Yansıtım adını verdiğimiz şeyin özelliği, göğüslerin erişebilecekleri optimum büyüklüğe ulaşmasıdır ama her bir tekil kadının elde edebileceği belirli bir büyüklük söz konusudur.
Ameliyattan önce, her iki göğüs arasında bir asimetri olması söz konusu ise, her iki kafese de eşit büyüklükte protez yerleştirilmesi durumunda, var olan asimetri kalıcılığını sürdürmeye devam edecektir. Birbirinin neredeyse tıpatıp benzeri olan iki göğse sahip olan bir kadın bulmak çok zordur ama var olan asimetri fark edilmeyecek cinsten ise, bu durumda her iki kafese de protez yerleştirilmesinde sakınca yoktur. Eğer asimetri net bir biçimde gözler önünde ise, bu durumda, küçük olan göğse büyük ve büyük olan göğse küçük protez implante edilirek bu durum aşılmaya çabalanır.
Yuvarlak veyahut anatomik bir forma sahip olan protezlerden hangisinin kullanılacağına karar verilirken bakılacak şey, memenin dokusu ve bunun vücudun yapısı ile olan ilişkisidir. Bir yuvarlak protez, dokunun altına tastamam yayılır ve göğüslerin büyük görünmesine olduğu kadar genişlemesine de ciddi katkı verir. Göğsün üst bölümü alt bölümüne kıyasla daha boş görünüyorsa, o zaman yuvarlak protez işe koşulur. Şekilli ya da yapısal (“anatomik”)nitelikli bir protezin seçilmesi için ise, göğüslerin üst diliminden başlayıp alt dilimine kadar ilerleyen belli belirsiz bir açının oluşturulması ile alakalıdır. Eğer göğsün üst dilimi ile ilgili bir boşluk gündemde değilse, yani üst kısım dolgun ise, o halde yalnızca orta kısımdaki dokuların zenginleştirilmesi kâfi olacaktır. Genel olarak doku açısından zengin olmayan bayanlar için ise, doğal bir görünüme erişmek için üst kısımdan alt kısma doğru gidildikçe büyümenin arttığı damla biçiminde olan protezler tercih edilmektedir. Dıştaki kılıfı sert silikondan imal edilmiş olan protezlerin iç kısmında hem jöle biçimindeki cıvık silikon hem de tuzlu su bulunması söz konusu olabilir. İç kısmında tuzlu su taşıyan protezlerin zamanla bu suyu sızdırması ve doğal olarak küçülmesi ihtimal dâhilinde olmaktadır. Bu tarz protezlerin küçük bir kesinin içinden girilerek yerleştirildiği ve tuzlu su yardımıyla şişirildiği doğrudur, bu nedenle koltuk altından ve göbek deliğinden yapılacak olan girişimler için ideal protezlerdir.
Biraz önce belirttiğimiz gibi, su sızdırma olasılıkları hasebiyle, değişiklik gerektirme durumları içinde jel silikon bulunan protezlere nazaran bir hayli fazladır. Sert jel silikondan imal edilmiş olan protezlerin içeriğinde yapışkan moleküller yaşamaktadır ve bu yüzden bunları delici bir alet ile kestiğinizde bile sızıntı yapmamaları gibi bir durum oluşabilir.